DEVAM: 114-115.
Namazda Ellerin Kaldırılması
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
شَرِيكٌ عَنْ
عَاصِمِ بْنِ
كُلَيْبٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ وَائِلِ
بْنِ حُجْرٍ
قَالَ
رَأَيْتُ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
حِينَ افْتَتَحَ
الصَّلَاةَ
رَفَعَ
يَدَيْهِ حِيَالَ
أُذُنَيْهِ
قَالَ ثُمَّ
أَتَيْتُهُمْ
فَرَأَيْتُهُمْ
يَرْفَعُونَ
أَيْدِيَهُمْ
إِلَى
صُدُورِهِمْ
فِي
افْتِتَاحِ
الصَّلَاةِ
وَعَلَيْهِمْ
بَرَانِسُ
وَأَكْسِيَةٌ
(Yine) Vail b. Hucr'dan;
demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i namaza başlayacağı zaman
ellerini kulaklarının hizasına kadar kaldırırken gördüm. Daha sonra yanlarına
geldiğimde üzerlerinde aba ve başlıklı elbiseler olduğu halde namaza başlarken
ellerini (ancak) göğüslerine kadar kaldırdıklarını gördüm.
Diğer tahric: Nesai,
tatbîk; Ahmed b. Hanbel IV, 319.
AÇIKLAMA: Burada namaza başlarken el kaldırmanın,
iftitah tekbiri ile aynı zamanda olacağı ifade edilmektedir. Biz bu mevzu ile
ilgili açıklamayı bütün ayrıntıları ile 721 ve 722 no'lu hadis-i şeriflerin izahında
zikrettik. Ellerin kulak hizasına kadar değil de sadece göğüs hizasına kadar
kaldırmasının sebebi ise, yine bu hadis-i şeriften anlaşıldığı gibi üzerlerinde
bulunan elbiselerin ellerin daha fazla kaldırılmalarına imkan vermemesidir.
Konuya
ait hadislerde görüldüğü gibi Resulullah, namaza başlarken ellerini
kaldırırdı. Bunun sünnet olduğunu bütün mezhebler kabul etmişlerdir. Ancak
ellerin nereye kadar kalkacağı konusunda ittifak edememişlerdir. Değişik
rivayetlerle amel edildiği görülmektedir.
"Kıraatten
sonra rüku'dan önce ve rukudan sonra Resulüllah'ın iftitah tekbirinde olduğu
gibi ellerini kaldırdığı sahih hadislerle varid olmuştur. Bazan da rüku'dan
önce ve sonra kaldırmadığı da olmuştur diyen alimler halen bu sünnetin devam
ettiğini, kaldırmamasının ise farz sanılır endişesinden ileri geldiğini
söylemektedirler.
Hanefi
uleması ise, "Resulullah (s.a.v.) vefatından önce, rüku öncesi ve sonrası
elini kaldırmaktan vazgeçti, bu da bu hükmün nesh edildiğinin delilidir"
demişlerdir. Zira Resulullah (s.a.v.)'ı ibadetleri bir yana, adetlerinde bile
yakından izleyen ve O'na uyan Abdullah îbn Ömer, "rüku' öncesi ve sonrası
ellerini kaldırmazdı. Ömer'in arkasında namaz kılanların iftitah tekbirinden
başka yerde ellerini kaldırmadığını sahih rivayetlerde nakletmeleri; Hz. Ali
ile Abdullah İbn Mes'ud'un da iftitah tekbirinden başka yerde ellerini
kaldırmamaları bu hükmün mensuh olduğuna kafi bir delildir" demektedirler
ki, Hanefi uleması bunu böyle söylerler ve buna göre amel ederler.